Ankara AnıtıYunan ve Latin Klasikleri
Açıklama
Romanın ilk imparatoru Augustus bir vasiyet yazar ve ölümünden dört ay önce Vesta rahibelerine teslim eder. Vasiyetin ikinci rulosu Augustusun şahsen gerçekleştirdiği hizmetleri anlatan belgedir. Kısaca Res Gestae [Yapılan İşler] olarak tanınan bu belgeyi İmparator tunç levhalar halinde kendi mausoleumunun girişinin her iki yanına asılmasını emretmiştir. Çoğaltılıp imparatorluğun çeşitli eyaletlerine gönderilerek bu levhalarda yazılan özgeçmişin bütün yurttaşlarca okunması, böylece hem İmparatorun şahsına, hem de onun döneminde saeculum aureumu [altın çağ] yaşayan imparatorluğa beslenen saygının kat kat artması beklenir. Yazık ki levhalar asıldığı yerde kalmaz ve kaybolur. 16. yüzyılda, Asia Minorun Ancyra (Ankara) kentinde mermer üzerine Latince ve Yunanca yazılmış bir kopyasının büyük kısmı keşfedilene ve bu keşif sonradan Monumentum Ancyranum olarak adlandırılarak epigrafi ve klasik filoloji tarihinin en önemli keşifleri arasında yerini alana kadar büyük bir sessizliğe gömülür.
Kitap Ayrıntıları
Stok Kodu
:
9789759971410
Boyut
:
115-195
Sayfa Sayısı
:
135
Baskı
:
1
Basım Tarihi
:
2009-11
Çeviren
:
Çiğdem Dürüşken
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2.Hamur
Dili
:
Türkçe
9789759971410
224525
https://www.benlikitap.com/urun/ankara-aniti
Ankara Anıtı Yunan ve Latin Klasikleri
25.50
Romanın ilk imparatoru Augustus bir vasiyet yazar ve ölümünden dört ay önce Vesta rahibelerine teslim eder. Vasiyetin ikinci rulosu Augustusun şahsen gerçekleştirdiği hizmetleri anlatan belgedir. Kısaca Res Gestae [Yapılan İşler] olarak tanınan bu belgeyi İmparator tunç levhalar halinde kendi mausoleumunun girişinin her iki yanına asılmasını emretmiştir. Çoğaltılıp imparatorluğun çeşitli eyaletlerine gönderilerek bu levhalarda yazılan özgeçmişin bütün yurttaşlarca okunması, böylece hem İmparatorun şahsına, hem de onun döneminde saeculum aureumu [altın çağ] yaşayan imparatorluğa beslenen saygının kat kat artması beklenir. Yazık ki levhalar asıldığı yerde kalmaz ve kaybolur. 16. yüzyılda, Asia Minorun Ancyra (Ankara) kentinde mermer üzerine Latince ve Yunanca yazılmış bir kopyasının büyük kısmı keşfedilene ve bu keşif sonradan Monumentum Ancyranum olarak adlandırılarak epigrafi ve klasik filoloji tarihinin en önemli keşifleri arasında yerini alana kadar büyük bir sessizliğe gömülür.