Anneme Mektup

Bütün bir yılı susuz geçirse de her daim ayakta kalır Çöl Çiçeği. Güçlüdür. İnatçıdır. Aslında çiçek de değil küçük, asi bir çalıdır… Sanki annesi onun ne denli inatçı, boyun eğmez biri olacağını tahmin edip öyle vermiştir ona bu ismi; Çöl Çiçeği Waris’in, top model Waris’e, kadın sünneti zulmüne karşı koyan bir savaşçıya, kitapları milyonlar satan ünlü bir yazara dönüşeceğini önceden görmüştür… Ne var ki yıllar önce onu çölden kendi elleriyle uğurlayan annesi yıllar sonra ona sırt çevirmiştir. Çünkü ona göre bu yeni Waris kendi geleneklerini reddederek Afrika Ana’ya ihanet etmiş ve bir Avrupalı olmuştur. Ama kolay kolay pes etmez Çöl Çiçeği. Annesine tekrar ulaşmanın bir yolunu arar. Ve yazmaya başlar. Yazar, yazar… Yazdıkça arınır; yıllardır köşe bucak saklandığı korkularıyla yüzleşir, kendini bulur. Ve nihayet şimdiye dek yazdığı en içten kitabı çıkar ortaya: Annesine yazılmış upuzun bir mektup. Bu mektup bir ilanı aşktır. Bir evladın annesine duyduğu aşkın ilanı… Waris Dirie, 1965 yılında göçmen bir ailenin kızı olarak Somali çölünde dünyaya geldi. 5 yaşında sünnet edilen Waris 13 yaşına geldiğinde 61 yaşındaki bir adamla 5 deve karşılığında evlendirilmek istendi. Evlenmemek için Somali’nin başkenti Mogadişu’ya kaçtı. Oradan da bir akrabasıyla birlikte İngiltere’ye giden Dirie 18 yaşına geldiğinde bir fotoğrafçı tarafından keşfedildi ve kısa süre içinde aranan bir manken oldu. 1997’de modellik kariyerini sona erdirip kadın sünnetiyle mücadelesine yoğunlaştı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından ‘kadın sünnetiyle mücadelede’ BM özel temsilcisi olarak görevlendirildi. Kadın sünnetine karşı yürüttüğü çalışmalardan ötürü kendisine 2007 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy tarafından “Şövalye Nişanı” verildi.