Geleceği Yenilemek Aliya İzzetbegoviç

Açıklama

Aliya İzzetbegoviç'in kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplardan bir kısmından oluşan Geleceği Yenilemek, onu mücadele ve düşünce hayatının bir özeti olarak değerlendirilebilir. Zira burada hem hayatı hem bir ahlaki mesele olarak Bosna mücadelesi hem de İslâm dünyası üzerine söylediklerini görmek mümkün. Bu yüzden de kitap bir İzzetbegoviç seçkisi olarak okunabilir. Kitabın bu niteliği, İzzetbegoviç'in fikri ve siyasi mücadelesini kavramaya dönük çalışmalarda onu öncelikli kaynaklardan biri haline getiriyor. Ayrıca söyleşilerin İslâm dünyasının geçmişi ve geleceğine dair birtakım vurgular taşıması yanında 2000'lere kadar uzanan bir zaman aralığında İzzetbegoviç'in düşüncesinin ve mücadelesinin hangi soru(n)lar etrafında şekillendiğini görmeye de imkân tanıyor. Bu küçük kitap, İslâm dünyasının kemikleşmiş sorunlarının nasıl aşılabileceğine dair bir ufuk çiziyor. Çağdaş İslâmî uyanışın umdelerini bilmenin büyük güveniyle... İnsan fıtratının köleleştirilmesine karşı çıkarak... Bilinç ışıkları yakarak... Geleceğin tortularla değil, mesuliyet bilinci ve muhasebeyle kurulabileceğinin farkında olarak...
%35
120,00TL
78,00TL
Kazancınız : 42,00TL

Satış adedi : 139
Ortalama Temin süresi 4 gündür.

Kitap Ayrıntıları

Stok Kodu
:
9789753524360
Boyut
:
140-210-0
Sayfa Sayısı
:
120
Basım Yeri
:
İstanbul
Baskı
:
1
Basım Tarihi
:
2017-03-07
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2.Hamur
Dili
:
Türkçe
9789753524360
125401
Geleceği Yenilemek Aliya İzzetbegoviç
Geleceği Yenilemek Aliya İzzetbegoviç
78.00
Aliya İzzetbegoviç'in kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplardan bir kısmından oluşan Geleceği Yenilemek, onu mücadele ve düşünce hayatının bir özeti olarak değerlendirilebilir. Zira burada hem hayatı hem bir ahlaki mesele olarak Bosna mücadelesi hem de İslâm dünyası üzerine söylediklerini görmek mümkün. Bu yüzden de kitap bir İzzetbegoviç seçkisi olarak okunabilir. Kitabın bu niteliği, İzzetbegoviç'in fikri ve siyasi mücadelesini kavramaya dönük çalışmalarda onu öncelikli kaynaklardan biri haline getiriyor. Ayrıca söyleşilerin İslâm dünyasının geçmişi ve geleceğine dair birtakım vurgular taşıması yanında 2000'lere kadar uzanan bir zaman aralığında İzzetbegoviç'in düşüncesinin ve mücadelesinin hangi soru(n)lar etrafında şekillendiğini görmeye de imkân tanıyor. Bu küçük kitap, İslâm dünyasının kemikleşmiş sorunlarının nasıl aşılabileceğine dair bir ufuk çiziyor. Çağdaş İslâmî uyanışın umdelerini bilmenin büyük güveniyle... İnsan fıtratının köleleştirilmesine karşı çıkarak... Bilinç ışıkları yakarak... Geleceğin tortularla değil, mesuliyet bilinci ve muhasebeyle kurulabileceğinin farkında olarak...
0 Aliya yüzyılımızın örnek alınası bir hayata ve ahlaka sahip bir düşünürü ve eylem adamıdır. Onun bütün hayatı ‘Bir dava adamı nasıl olmalıdır?’, ‘İdealist bir insanın özellikleri ne olmalıdır?’ sorularına bir cevap gibidir. Hayat bir bütündür. Aliya ortaya koyduğu eserleriyle, siyasi liderliği ve davranışlarıyla bu bütünlüğü sağlamış ender şahsiyetlerden biri olarak tarihe geçmiştir. ‘Aliya, dünyanın her köşesindeki insanın kendinden bir parça bulduğu evrensel söylemi geliştirdi.’ (Aliya, Akif Emre, s.11) Geleceği Yenilemek, onu mücadele ve düşünce hayatının bir özeti olarak değerlendirilebilir. Zira burada hem hayatı hem bir ahlaki mesele olarak Bosna mücadelesi hem de İslam dünyası üzerine söylediklerini görmek mümkün. Bu kitap, İslamî uyanışın ilkelerini bilmenin büyük güveniyle, İnsan fıtratının köleleştirilmesine karşı çıkarak, Bilinç ışıkları yakarak, Geleceğin, mes'uliyet bilinci ve muhasebeyle kurulabileceğinin farkında olarak, İslam dünyasının kemikleşmiş sorunlarının nasıl aşılabileceğine dair bir ufuk çiziyor. Kitaptan alıntılar: Kur’an, imtihan ve sıkıntıların, insanları ve halkları güçlü kıldığını bizlere öğretiyor. Kur’an, keza sıkıntıların sonrasında da ferahlığın geldiğini hatırlatır. (s.17) Fikirleri engellemede gücün pek yardımı olmaz. (s.19) Batılı insanın hayatındaki sürekli koşuşturma ve rekabetin yol açtığı psikolojik ve biyolojik krizden söz edebiliriz ancak. Bu sözde ilerlemeyle oldukça yakından bağlantılı en az dört ciddi problem var: Ailenin tahribi, cezayı gerektiren suçlarda patlama, çevre kirliliği ve doğum oranında düşüş. Sonuncusu belki de en ciddi olanı. Hatta bazılarına göre bu, beyaz ırkın akıbetini tehdit edecek boyuttadır. (s.24) Çağdaş İslam düşünürlerinin hepsinin de ortak bir yanı vardır. Onları bir noktada birleştiren mesele, İslamın, insanların siyasi hayata katılmalarına gereken çözümleri içerdiği, sadece din olmakla kalmayıp çok yönlü, insanlara hiç değilse burada, dünyada yaşama tarzının reçetesini dolaysız şekilde veren bir öğreti olduğu görüşünü paylaşmalarıdır. (s.66) Gönüllerinde İslamı barındıranların sonuna gerçekleştirmeleri gereken sadece üç yolun, üç yönün, üç noktanın bulunduğunu belirtmek isterim. Bunlar da: İslami düşünceye dönüş, Müslümanların eğitilmesi ve Müslümanların İslam sınırları içinde birliğidir. (s.70) Kendi payıma iddia ediyorum ki, insan tabiatının özü iyilikten çok, potansiyel olarak kötülüğe meyyaldir. İnsanları hoşgörülü olmaya ikna etmek, düşmanı vahşice katletmeye ikna etmekten çok daha zordur. Hoşgörü, sulanması gereken bir fidandır. Hoşgörü çok zor gelişen bir davranış biçimidir. Hoşgörüyü öğrenmek ve bir caminin yakınında bir sinagogu veya bir sinagogun yakınında Katolik kilisesinin bulunmasını kabullenmek yüzyıllarımızı aldı. Oysa bir mabedi yıkmak, yapmaktan daha kolaydır. Hoşgörü tabii bir davranış değil, bir kültür işidir. Dişleri fırçalamayı öğrenmek nasıl gerekli ise, hoşgörülü olmayı da acilen öğrenmek gerekir. Katillerin burada insanlara kötülük yapmaktan başka bir dertleri yoktu. İyiliği, doğruluğu, başkalarına toleransa riayet ederek yaşamayı yeniden öğrenmeleri çok daha zor olacaktır. (s.90) Görevini yerine getirmek her zaman için, hiçbir şey yapmamaktan daha zordur. Avrupa bu noktada kolay yolu seçti. İncil’deki şu mesajı biliyorsunuz: (Bunlar kendi kutsal kitapları olan İncil’deki şu mesaja bile kulak asmadılar) “Eğer önünüzde iki yol varsa, siz zor olanını tercih ediniz, bu her zaman iyidir.” (s.97) Tarihimizde üç ayrı hazin 8 rakamı var. Bunlar; 1878, 1908, 1918 (s.114) Cuma namazını hangi camide kılacağını en son ana kadar gizli tutardı. Gideceği camiyi, oğluna ve korumalarına, arabaya bindikten sonra söylerdi. Savaşın yoğun bir şekilde yaşandığı bir Cuma günü Gazihüsrevbey Camii’ne gider. Caminin içerisi ana kapıdan, girişten sonra tıklım tıklım doludur. Birden hareketlenmeler olur. İmam efendi hutbedeyken oğlu ve iki korumasıyla camiye giren İzzetbegoviç’e yer ayırarak ön safa geçmesini teklif eder. Bu arada hoca efendi hutbeye de ara verir. Bu ayrıcalıktan son derece rahatsız olan Aliya, tam da kendisinden beklenen bir mukabelede bulunur: - “Burası Allah’ın evidir. Burada farklılık olmaz. Allah katında en üstün olan, takva sahibi olandır. Herkes bulduğu yere oturur. Ben burada oturacağım. Bilmiyoruz, belki de hepimiz çiğnenecek; amma, İslâm’ı inşallah çiğnetmeyeceğiz... Hocam lütfen hutbeyi tamamlayın!” der. Büyük devlet adamının bu tavrı karşısında camideki bütün cemaatin duygulandığı görülür. Bir kere daha anlaşılmıştır ki ondaki liderlik kumaşı farklı bir tezgahta dokunmuştur. Özgürlüğe Kaçışım’da yer alan şu notlarda da onun taviz vermez kişiliğini buluruz: “Allah’ım, hatalıysam beni affet, ama iyi bir Hıristiyana kötü bir Müslümandan daha çok saygı gösteriyorum; sırf Müslüman (İslâmî değil) olduğu için bir şeyi savunamam, yine sırf başkasına ait diye iyi bir şeyi gözardı edemem.” Hayırlı okumalar.
  • Taksit Seçenekleri
    • Axess Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      19,50   
      78,00   
      6
      14,95   
      89,70   
      9
      10,83   
      97,50   
      QNB Finansbank Kartları
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      19,50   
      78,00   
      6
      14,95   
      89,70   
      9
      10,83   
      97,50   
      Ziraat Combo Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      19,50   
      78,00   
      6
      14,95   
      89,70   
      9
      10,83   
      97,50   
      Bonus Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      19,50   
      78,00   
      6
      14,95   
      89,70   
      9
      10,83   
      97,50   
      Paraf Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      19,50   
      78,00   
      6
      14,95   
      89,70   
      9
      10,83   
      97,50   
      Maximum Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      19,50   
      78,00   
      6
      14,95   
      89,70   
      9
      10,83   
      97,50   
      World Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      -   
      -   
      6
      -   
      -   
      9
      -   
      -   
      SağlamKart
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      19,50   
      78,00   
      6
      14,95   
      89,70   
      9
      10,83   
      97,50   
      Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      -   
      -   
      3
      -   
      -   
      4
      -   
      -   
      6
      -   
      -   
      9
      -   
      -   
      Advantage Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      78,00   
      78,00   
      2
      39,00   
      78,00   
      3
      26,00   
      78,00   
      4
      19,50   
      78,00   
      6
      14,95   
      89,70   
      9
      10,83   
      97,50   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      i***n ö. - 02.06.2020 16:36
      0/5
      Aliya yüzyılımızın örnek alınası bir hayata ve ahlaka sahip bir düşünürü ve eylem adamıdır. Onun bütün hayatı ‘Bir dava adamı nasıl olmalıdır?’, ‘İdealist bir insanın özellikleri ne olmalıdır?’ sorularına bir cevap gibidir. Hayat bir bütündür. Aliya ortaya koyduğu eserleriyle, siyasi liderliği ve davranışlarıyla bu bütünlüğü sağlamış ender şahsiyetlerden biri olarak tarihe geçmiştir. ‘Aliya, dünyanın her köşesindeki insanın kendinden bir parça bulduğu evrensel söylemi geliştirdi.’ (Aliya, Akif Emre, s.11) Geleceği Yenilemek, onu mücadele ve düşünce hayatının bir özeti olarak değerlendirilebilir. Zira burada hem hayatı hem bir ahlaki mesele olarak Bosna mücadelesi hem de İslam dünyası üzerine söylediklerini görmek mümkün. Bu kitap, İslamî uyanışın ilkelerini bilmenin büyük güveniyle, İnsan fıtratının köleleştirilmesine karşı çıkarak, Bilinç ışıkları yakarak, Geleceğin, mes'uliyet bilinci ve muhasebeyle kurulabileceğinin farkında olarak, İslam dünyasının kemikleşmiş sorunlarının nasıl aşılabileceğine dair bir ufuk çiziyor. Kitaptan alıntılar: Kur’an, imtihan ve sıkıntıların, insanları ve halkları güçlü kıldığını bizlere öğretiyor. Kur’an, keza sıkıntıların sonrasında da ferahlığın geldiğini hatırlatır. (s.17) Fikirleri engellemede gücün pek yardımı olmaz. (s.19) Batılı insanın hayatındaki sürekli koşuşturma ve rekabetin yol açtığı psikolojik ve biyolojik krizden söz edebiliriz ancak. Bu sözde ilerlemeyle oldukça yakından bağlantılı en az dört ciddi problem var: Ailenin tahribi, cezayı gerektiren suçlarda patlama, çevre kirliliği ve doğum oranında düşüş. Sonuncusu belki de en ciddi olanı. Hatta bazılarına göre bu, beyaz ırkın akıbetini tehdit edecek boyuttadır. (s.24) Çağdaş İslam düşünürlerinin hepsinin de ortak bir yanı vardır. Onları bir noktada birleştiren mesele, İslamın, insanların siyasi hayata katılmalarına gereken çözümleri içerdiği, sadece din olmakla kalmayıp çok yönlü, insanlara hiç değilse burada, dünyada yaşama tarzının reçetesini dolaysız şekilde veren bir öğreti olduğu görüşünü paylaşmalarıdır. (s.66) Gönüllerinde İslamı barındıranların sonuna gerçekleştirmeleri gereken sadece üç yolun, üç yönün, üç noktanın bulunduğunu belirtmek isterim. Bunlar da: İslami düşünceye dönüş, Müslümanların eğitilmesi ve Müslümanların İslam sınırları içinde birliğidir. (s.70) Kendi payıma iddia ediyorum ki, insan tabiatının özü iyilikten çok, potansiyel olarak kötülüğe meyyaldir. İnsanları hoşgörülü olmaya ikna etmek, düşmanı vahşice katletmeye ikna etmekten çok daha zordur. Hoşgörü, sulanması gereken bir fidandır. Hoşgörü çok zor gelişen bir davranış biçimidir. Hoşgörüyü öğrenmek ve bir caminin yakınında bir sinagogu veya bir sinagogun yakınında Katolik kilisesinin bulunmasını kabullenmek yüzyıllarımızı aldı. Oysa bir mabedi yıkmak, yapmaktan daha kolaydır. Hoşgörü tabii bir davranış değil, bir kültür işidir. Dişleri fırçalamayı öğrenmek nasıl gerekli ise, hoşgörülü olmayı da acilen öğrenmek gerekir. Katillerin burada insanlara kötülük yapmaktan başka bir dertleri yoktu. İyiliği, doğruluğu, başkalarına toleransa riayet ederek yaşamayı yeniden öğrenmeleri çok daha zor olacaktır. (s.90) Görevini yerine getirmek her zaman için, hiçbir şey yapmamaktan daha zordur. Avrupa bu noktada kolay yolu seçti. İncil’deki şu mesajı biliyorsunuz: (Bunlar kendi kutsal kitapları olan İncil’deki şu mesaja bile kulak asmadılar) “Eğer önünüzde iki yol varsa, siz zor olanını tercih ediniz, bu her zaman iyidir.” (s.97) Tarihimizde üç ayrı hazin 8 rakamı var. Bunlar; 1878, 1908, 1918 (s.114) Cuma namazını hangi camide kılacağını en son ana kadar gizli tutardı. Gideceği camiyi, oğluna ve korumalarına, arabaya bindikten sonra söylerdi. Savaşın yoğun bir şekilde yaşandığı bir Cuma günü Gazihüsrevbey Camii’ne gider. Caminin içerisi ana kapıdan, girişten sonra tıklım tıklım doludur. Birden hareketlenmeler olur. İmam efendi hutbedeyken oğlu ve iki korumasıyla camiye giren İzzetbegoviç’e yer ayırarak ön safa geçmesini teklif eder. Bu arada hoca efendi hutbeye de ara verir. Bu ayrıcalıktan son derece rahatsız olan Aliya, tam da kendisinden beklenen bir mukabelede bulunur: - “Burası Allah’ın evidir. Burada farklılık olmaz. Allah katında en üstün olan, takva sahibi olandır. Herkes bulduğu yere oturur. Ben burada oturacağım. Bilmiyoruz, belki de hepimiz çiğnenecek; amma, İslâm’ı inşallah çiğnetmeyeceğiz... Hocam lütfen hutbeyi tamamlayın!” der. Büyük devlet adamının bu tavrı karşısında camideki bütün cemaatin duygulandığı görülür. Bir kere daha anlaşılmıştır ki ondaki liderlik kumaşı farklı bir tezgahta dokunmuştur. Özgürlüğe Kaçışım’da yer alan şu notlarda da onun taviz vermez kişiliğini buluruz: “Allah’ım, hatalıysam beni affet, ama iyi bir Hıristiyana kötü bir Müslümandan daha çok saygı gösteriyorum; sırf Müslüman (İslâmî değil) olduğu için bir şeyi savunamam, yine sırf başkasına ait diye iyi bir şeyi gözardı edemem.” Hayırlı okumalar.
Kapat