İnsanoğlunun Uzay Macerası

Açıklama

Gelin, yıldızlara dokunalım! Jules Verne’in ‘Ay’a Yolculuk’ isimli eseri, annemin bana aldığı ilk kitaptı. Yatılı okulun koridorlarında kitabın siyah beyaz çizimlerine bakarak hayaller kurmaya başladığımda on yaşındaydım. Gözümü gökyüzünden alamıyor, bir yıldızdan diğerine sıçrıyor, gökyüzünün eşsiz rengini temaşa ediyor, Ay’daki kraterlerin ürküten ıssızlığından Güneş’e bakıp terliyordum... Aradan yirmi dört yıl geçti, gözüm halen gökyüzünde ve ötesinde. Bugün kadar atmosfer dışına çıkabilmiş dört yüz küsur şanslı insandan biri olamadıysam da, bunun hayalini kurmaktan geri durmuyor, bu satırları okuyan sizlerin de, bu hayalimi paylaştığını tahmin edebiliyorum. Yine de, Allah’ın bir lütfu olsa gerek, astronot olamasam da, en az onun kadar heyecan verici ve ufuk açıcı bir meslek olan gazeteciliğin renkli dünyasına dahil oldum. Gazeteci kimliğinin açtığı kapılardan, çocukluğumdan bu yana zihnimde canlandırmaya çalıştığım uzay üslerine süzüldüm, ortak uzay maceramızın isimli ve isimsiz kahramanları ile tanıştım, haklarında yazıp çizdim. Astronot eğitimlerinin bir parçası olup devasa roketlerin ateşlenmesine ilk elden şahit oldum! Uzaya çıkamasam da, kapısını tıklattım! Ülkemizin gelecekteki kâşif, bilim adamı ve belki de astronotlarına küçük bir kılavuz, ama büyük bir ilham kaynağı olabilmesi temennisiyle...
%25
8,80TL
6,60TL
Kazancınız : 2,20TL

Satışta değil

Kitap Ayrıntıları

Stok Kodu
:
9799752633284
Boyut
:
135-195-0
Sayfa Sayısı
:
224
Basım Yeri
:
İstanbul
Basım Tarihi
:
2006-01-27
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2.Hamur
Dili
:
Türkçe
9799752633284
230353
İnsanoğlunun Uzay Macerası
İnsanoğlunun Uzay Macerası
6.60
Gelin, yıldızlara dokunalım! Jules Verne’in ‘Ay’a Yolculuk’ isimli eseri, annemin bana aldığı ilk kitaptı. Yatılı okulun koridorlarında kitabın siyah beyaz çizimlerine bakarak hayaller kurmaya başladığımda on yaşındaydım. Gözümü gökyüzünden alamıyor, bir yıldızdan diğerine sıçrıyor, gökyüzünün eşsiz rengini temaşa ediyor, Ay’daki kraterlerin ürküten ıssızlığından Güneş’e bakıp terliyordum... Aradan yirmi dört yıl geçti, gözüm halen gökyüzünde ve ötesinde. Bugün kadar atmosfer dışına çıkabilmiş dört yüz küsur şanslı insandan biri olamadıysam da, bunun hayalini kurmaktan geri durmuyor, bu satırları okuyan sizlerin de, bu hayalimi paylaştığını tahmin edebiliyorum. Yine de, Allah’ın bir lütfu olsa gerek, astronot olamasam da, en az onun kadar heyecan verici ve ufuk açıcı bir meslek olan gazeteciliğin renkli dünyasına dahil oldum. Gazeteci kimliğinin açtığı kapılardan, çocukluğumdan bu yana zihnimde canlandırmaya çalıştığım uzay üslerine süzüldüm, ortak uzay maceramızın isimli ve isimsiz kahramanları ile tanıştım, haklarında yazıp çizdim. Astronot eğitimlerinin bir parçası olup devasa roketlerin ateşlenmesine ilk elden şahit oldum! Uzaya çıkamasam da, kapısını tıklattım! Ülkemizin gelecekteki kâşif, bilim adamı ve belki de astronotlarına küçük bir kılavuz, ama büyük bir ilham kaynağı olabilmesi temennisiyle...
Kapat