Öğrenilmiş Çaresizliği YenmekMade In Sen

Açıklama

Kendini Tanı.....! EY İNSAN....!!!!Her gün aynanın karşısında saçlarımızı düzeltir ve hızla uzaklaşırız. Acaba orada göreceğimiz başka şey yok mudur? Derinlemesine bir bakışla baktığımızda görürüz ki aslında içimizde nehirler akıyor, laboratuarlar kurulmuş içimize, fabrikalar ve motorlar kurulmuş... Dağların zirvelerini, denizlerin dalgalarını, büyük ırmakları ve engin okyanusu görmek için seyahat eder insan. Fakat bunun yanı sıra en büyük mucize olan kendi varlığını göremeden bu dünyadan göçer gider...Akvaryumdaki balık, kendine yem vereni tanımayabilir, karınca kaleme ve kâğıda anlam veremeyebilir. Böcekler sadece gübreyi düşünebilir. Saat, kendini kurandan habersiz vakti gösterebilir. Buğdayı taşıyan merkep buğdayın farkında olmayabilir. Ama insan öyle mi?Aklı, düşüncesi, muhakemesi varken, gerçek onu bir atmosfer gibi kuşatmışken, en geniş manasıyla bu evrendeki her şey kendisi için yaratılmışken, gerçeğin uzağında nasıl yaşayabilir? insan ya içindeki gerçeği usanma nedir bilmeksizin arayacak ya da içinde bulunduğu su birikintisini okyanus sanan kurbağa olarak kalmaya devam edecektir.insan her şeyi araştırıyor, ama kendini ihmal ediyor ve sonra da imha oluyor... Evet! Adeta kendini tanımaktan korkuyor insan.
%25
7,41TL
5,56TL
Kazancınız : 1,85TL

Satışta değil

Kitap Ayrıntıları

Stok Kodu
:
9786055878108
Boyut
:
135-210
Sayfa Sayısı
:
145
Basım Yeri
:
İstanbul
Baskı
:
1
Basım Tarihi
:
2009-02
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2.Hamur
Dili
:
Türkçe
9786055878108
240636
Öğrenilmiş Çaresizliği Yenmek
Öğrenilmiş Çaresizliği Yenmek Made In Sen
5.56
Kendini Tanı.....! EY İNSAN....!!!!Her gün aynanın karşısında saçlarımızı düzeltir ve hızla uzaklaşırız. Acaba orada göreceğimiz başka şey yok mudur? Derinlemesine bir bakışla baktığımızda görürüz ki aslında içimizde nehirler akıyor, laboratuarlar kurulmuş içimize, fabrikalar ve motorlar kurulmuş... Dağların zirvelerini, denizlerin dalgalarını, büyük ırmakları ve engin okyanusu görmek için seyahat eder insan. Fakat bunun yanı sıra en büyük mucize olan kendi varlığını göremeden bu dünyadan göçer gider...Akvaryumdaki balık, kendine yem vereni tanımayabilir, karınca kaleme ve kâğıda anlam veremeyebilir. Böcekler sadece gübreyi düşünebilir. Saat, kendini kurandan habersiz vakti gösterebilir. Buğdayı taşıyan merkep buğdayın farkında olmayabilir. Ama insan öyle mi?Aklı, düşüncesi, muhakemesi varken, gerçek onu bir atmosfer gibi kuşatmışken, en geniş manasıyla bu evrendeki her şey kendisi için yaratılmışken, gerçeğin uzağında nasıl yaşayabilir? insan ya içindeki gerçeği usanma nedir bilmeksizin arayacak ya da içinde bulunduğu su birikintisini okyanus sanan kurbağa olarak kalmaya devam edecektir.insan her şeyi araştırıyor, ama kendini ihmal ediyor ve sonra da imha oluyor... Evet! Adeta kendini tanımaktan korkuyor insan.
Kapat